Oyun Temelli Öğrenme: Yapılandırılmış Oyunların Gücü
Oyun, özellikle dikkat süresi kısa ve duyusal hassasiyeti yüksek çocuklar için öğrenme kapısını aralayan doğal araçtır. “Serbest oyun” çoğu zaman hedef beceriyi kazandırmakta yetersiz kalır; bu yüzden yapılandırılmış oyun protokolleri gerekir. Protokol dört basamaktan oluşur: modelleme, eşli deneme, bağımsız uygulama, genelleme. Örneğin “renk basketbolu” etkinliğinde dört renk sepet ve eşleşen toplar kullanılır. Öğretmen modeli gösterir, öğrenciyle birlikte dener, sonra öğrenciyi yalnız bırakır ve son olarak oyunu koridora taşıyarak genelleme sağlar. Öğrenci aynı anda renk eşleme, kaba motor koordinasyon ve yönerge takibi yapar. Zamanlayıcı, 3-5 dakikalık döngülerle oyuna net sınır çizer; zil sesi görevin bittiğini ve ödülün (küçük sensörik oyuncak) kazanıldığını belirtir. Öğretmen “dikkat, katılım, hedef davranış” puanlarını gözlem formuna işler. Ev versiyonlarının listesi velilere verildiğinde okul-ev tutarlılığı korunur; basit “renk tüneli” bile evde hedefi pekiştirir. Oyun aynı zamanda duyusal düzenleme sağlar. Ritimli hareket vestibüler sistemi uyarırken farklı dokular proprioseptif geri bildirim sunar. Aşırı yükleme riskine karşı ışık ve ses seviyesi ayarlanabilir; gerekirse ses azaltıcı kulaklık takılır. Veri toplama, müdahaleyi bilimsel temele oturtur. Google Form raporları haftalık grafiklere, akıllı saat ivmeölçer verileri de motor aktivite analizine dönüşür. Akran etkileşimi için “yardımcı koç” rolü verildiğinde sosyal beceriler hızla gelişir. Sonuç olarak yapılandırılmış oyun; akademik hedefleri somutlaştırır, duyusal dengelenmeyi destekler, sosyal etkileşimi besler ve veri odaklı karar vermeyi kolaylaştırır. Kuralları açık, süresi net, ortamı düzenli, katılımcıları motive bir oyun planı; öğrencinin “öğrenirken oyun oynamasını” mümkün kılar. Bu ince fark, özgüveni yüksek, becerileri genellenmiş bireyler yetiştirmenin temelidir.